Copyright 2010 hcilan.av.tr Tum Haklari Saklidir. Joomla,GNU/GPL lisansli ozgur bir yazilimdir. |
TAŞIT HACZİ VE TAŞITIN YAKALANMASI |
![]() |
![]() |
![]() Alacaklının, borçludan alacağını tahsil etmesinin yollarından biri de borçlunun üzerindeki motorlu araçları üzerine haciz koymaktır. Buna hukukta kaydi haciz denmektedir. Genellikle bu hacizle birlikte taşıtın yakalanması ve trafikten men dilmesi talep edilir. Üzerine haciz konmuş ve yakalaması istenmiş motorlu taşıtları polis veya jandarmanın trafikle ilgili birimleri yakalar ve muhafaza altına alır. Durumu ilgili icra dairesine bildirir. İcra dairesi de bu taşıtlar üzerindeki kaydi haczi fiili hacze çevirir. Daha sonra alacaklının talebiyle satış işlemleri başlatılır. Fakat bu yola başvurulması genellikle borcun tahsil edilmesinde pek yararlı olmamaktadır. Kısa dönem uygulamalarımdan edindiğim deneyimlerime göre bu yolla borç tahsil etmek çok zordur. Bunun nedenlerini kısaca açıklamaya çalışacağım. 1-Öncelikle üzerine haiz koyduğumuz ve yakalama talebinde bulunduğumuz motorlu araçların yakalandığı çok seyrektir. Yakalaması olan taşıtların hepsi yerleşim alanlarında sokaklarda park halinde olmalarına rağmen yakalanmamaktadır. Yakalama ilginç rastlantılara bağlıdır. Aracın sürücüsü rutin kontrollerde alkollü çıkarsa, araç bir trafik kazasına karışırsa veya yakalama ile ilgili görevliler sokakta park edecek yer bulamazlarsa park edilecek yer açmak için park halindeki araçlardan yakalaması olup olmadığına bakılırsa olabilir. Benim beş yıllık avukatlık dönemimde haciz koyduğum o kadar araçtan ancak iki tanesi yakalanabildi. Biri sürücüsünün akollü oluşu, diğeri de park yeri açma nedeniyle gerçekleşmiştir. Bir tanesini de aracın yerini kendimiz tespit edip icra memuruyla aracın yanına giderek yakalama işlemini yaptık ve fiili haciz yapabildik. 2-Kaydi haciz konulan taşıt menkul niteliğinde olduğu için bir yıl içersinde satışı yapılmalıdır. Madde 106 - Alacaklı haczolunun mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir İİK 106.maddesi bir yıllık süre tanımıştır. Bu sürenin geçirilmesinin yaptırımını da 110. maddesinde belirtilmiştir. Madde 110 - Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Yargıtay’ın bu konuda verdi birçok karar vardır. YARGITAY Yargıtay kararlarına göre de fiili haciz yapılmamış olmasına rağmen bir yıl içersinde satış istenmesi gerekiyor. Fakat yakalanıp muhafaza altına alınmamış bir taşıtın kıymet takdirinin nasıl yapılacağı, buna bağlı olarak satışının nasıl yapılacağı da belli değildir. Uygulamada; kayden hacizli ancak fiilen haczedilmemiş araçların üzerindeki haczin düşmesini engellemek amacıyla süresi içerisinde satış talep edilip satış avansı da yatırılır. İcra müdürü, kıymet takdiri yapılmadığından veya fiilen haczedilmediğinden satış talebini reddeder. Böylece haciz düşmemiş olur 3- Genellikle bu taşıtlar üzerinde rehin vardır. Vergi Dairelerinin hacizleri vardır.Satış talebinde bulunsanız ve satış yapılsa sıra cetvelindekilerden size bir şey kalmayabilir. Genellikle taşıt yakalanır ve fiili haciz yapılırsa borç ödenmektedir. Alacaklı tarafından da taşıt üzerindeki kaydi ve fiili haciz kaldırılmaktadır. Bazen üzerinde kaydi haciz bulunan taşıt sahibi tarafından satılmak istenir. İşte bu durumlarda alıcı taştın üzerindeki tüm kısıtlamaların kaldırılmasını istemektedir. Aslında hacizli taşıtın noter satışı mümkün ve geçerlidir. Noter satışı sırasında alacaklı bu durumu bildiğinden hacze konu alacağı da kabullenmiş demektir. Taşıt haciz ile de devredilebilir. Alıcı mülkiyetin devrini tüm kısıtlamaları ile birlikte kabul eder. Kanaatimce ipotekli bir taşınmaz rehin hakkının alıcı tarafından kabul edilmesi suretiyle devredilebildiğine göre hacizli bir aracın da kayıttaki haczi kabul eden alıcıya satışı mümkündür. Özel hukuk yönünden aksini öngören yasal bir düzenleme yok. Amme alacağı bakımından ise uygulamada noterler kanun hükümlerine göre bir kamu alacağından dolayı haciz kaydı bulunan menkulün satışını 6183 sayılı Yasanın 73. maddesini nazara alarak satış işlemini yapmıyorlar. Tapu idareleri de amme alacağı sebebiyle hacizli olan taşınmazların satışını ancak ilgili idarenin satışa muvafakat etmesi halinde kabul ediyor. Alıcının haczi ve neticelerini kabul etmiş olmasını yeterli saymıyor. Öncelikle belirtmek gerekir ki araçların satışı için Noterde satış senedi düzenlemek akdin inikadı için yeterlidir. Yine Noterde düzenlenen satış sözleşmesinin imzalanması da aracın mülkiyetinin devri anlamına gelir. Dolayısıyla Noterde imzaların atılması ile mülkiyet de el değiştirmiş olmaktadır. Trafik Tescil Şube Müdürlüklerindeki kayıtlar ise sadece açıklayıcı mahiyettedir. Her ne olursa olsun üzerinde haciz ve yakalama olan bir taşıtı satın almanın doğru olmayacağına inanıyorum. Haczin Trafik Tescil Şube Müdürlüğündeki sicile işlenme günü ile satış günü aynı olabilir. Bu durumda işlem saatine bakmak gerektiği öne sürülmektedir. Noterdeki satış senedinin düzenlenme anı ile Haczin trafik sicil kaydına işlenme anını saat olarak karşılaştırmak gerekir.
|
|||
Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Kasım 2011 23:38 |